Fethiye'den bir saat uzaklıktaki Dalyan'da bir başka gün daha geçirebilirsiniz. Dalyan Köyceğiz Gölünü denize bağlayan sevimli Dalyan Irmağı'nın (antik Calbis Irmağı) yanındadır. Pek çok insan tatillerini geçirmek için Fethiye'ye gelseler bile Dalyanın ismini bilmemektedirler. Fakat Dalyan antik ve doğal güzellikleriyle çok hoş bir atmosfere sahiptir. Dalyan'a ulaşır ulaşmaz hiç zaman kaybetmeden sizi görülecek yerlere götürmesi için yöre halkından bir balıkçı teknesi kaptanıyla anlaşın. İlk durak içerdiği magnezyum, kalsiyum ve sülfür gibi cilde iyi geldiği söylenen mineral ve elementleri içeren çamur banyosudur. Antik Calbis ırmağının muhteşem manzaralarına sizi götürecek yol tekneyle Dalyana sadece 10 dakika mesafededir. Öğle yemeğinden sonra, meşhur Dalyan Irmağının, bitkileri, kuşları ve belki de kaplumbağaları arasında yapacağınız 30 dakikalık bir tekne turundan sonra tekneniz sizi İztuzu Plajına (Kaplumbağa Plajı) götürecek. Eminim bu ırmaktaki gezintinizden çok etkileneceksiniz. Bu kumsal deniz kaplumbağalarının gelip yumurta bıraktığı dünya üzerindeki nadir kumsallardandır. Bu yüzden, Türk Doğal Yaşamı Koruma kurumu tarafından çok sıkı korunmaktadır. Kumsala ulaştığınızda, deniz kaplumbağalarını korumak ve yaşamalarına izin vermek için büyük plakalar üzerine yazılmış, kumsalın nasıl kullanılacağına dair kurallara lütfen uyun. Bu kumsalın bir yanı nehirdir yani tatlı sudur, diğer yanı ise denizdir yani tuzlu sudur. Dolayısıyla kumsala girdiğinizde nerede yüzeceğinize karar vermeniz gerekir. Size, bütün dertlerinizi unutup rahatlayabilmeniz için Iztuzu Plajının kumları üzerinde uzun bir yürüyüş öneririm. Kumsaldan önce ya da sonra Dalyan'ın şehir merkezine giderken Antik Caunos şehrini de ziyaret edebilirsiniz. Tepenin üzerine kurulmuş bu şehirde (yürüyüş mesafesiyle 10 dakika) görülecek yerler antik tiyatro, Roma Hamamı, Apollo Tapınağı ve tepedeki Akropolisdir. Ayrıca şehre girer girmez sizi karşılayan Karya (Carian) taş mezarları gerçekten şaşırtıcıdır.
AÇIK HAVA SPORLARI
Paraşütçülük
Şu ana kadar Fethiye'nin üstüne ilginizi çekmeyi başaramadıysam ve neredeyse sıkıldıysanız, bir yerleri ziyaret etmek sizi tatmin etmiyorsa ve biraz da maceracı iseniz, Ölüdeniz'e gidip, paraşütle atlayabilirsiniz. 1400-1700 m yüksekliğindeki Babadağ'a ciplerle tırmanıp, 30-45 dakika sürecek uçuşa hazırlanacaksınız. Nitelikli görevliler ve pilotlar sizinle ilgilenecekler ve sizinle birlikte paraşüte bağlı olan bir pilotla birlikte uçacaksınız. Bu tür bir şeyi daha önceden yapmamış olsanız bile tecrübeli olmanız gerekmiyor, uçuş sırasında yapacağınız tek şey manzaranın tadını çıkarmak ve dünyaca ünlü Ölüdeniz kumsalının ve lagünün inanılmaz güzelliklerinin ve cazibelerinin fotoğraflarını çekmek. Sonra Ölüdeniz kumsalının beyaz kumlarının üstüne ineceksiniz. Muhtemelen hayatınızın en inanılmaz deneyimini yaşayacaksınız. Ölüdeniz sizi bu cazibesiyle de büyüleyecek. (Eğer şanslıysanız, Uluslararası Havacılık Yarışmalarından önce burada olursunuz)
Cip Safari
Eğer yukarıda bahsettiğimiz şey sizi yeterince terletmezse, size Fethiye'de bir cip safari turu öneririm. Bu tur esnasında karşılaşabileceklerinizin sadece bir kısmı, patlak bir lastik, çamura saplanmak, bir nehri geçerken motorunuzun durması vb. Konvoyunuzda yaklaşık 20 cip olacaktır ve hız sınırı saatte 70 km'dir. Size kendinizi güvende hissettirmek için, konvoyda sürücü rehberleri ve ilkyardım görevlileri vardır. Bu görevlilerden biri konvoya liderlik eder, bir tanesi konvoyun en sonundan gelir, diğerleri de konvoyun içerisinde değişik yerlerde bulunurlar. Size takip edeceğiniz rotayı söylemek istemiyorum, çünkü bu bir macera turu olduğu için size sürpriz olacak.
Dalma
Eğer yüzmek ve Akdeniz'in en temiz derinliklerini keşfetmek istiyorsanız, Fethiye'de deneyimli ve lisanslı (BSAC, CMAS, PADI, DIWA, SSI, IDC gibi derslere katılabilirsiniz) çalışanlarıyla sizi büyülü derinliklere götürecek dalış turlarına katılabilirsiniz. Bu tur esnasında, eğer şanslıysanız, yunusları ve hatta deniz kaplumbağalarını görme şansınız olur. Fakat genelde yapabileceğiniz şeyler balıkları elinizle beslemektir. Bütün bunları yaparken sizi görüntüleyen kameralara gülümsemeyi unutmayın. Su altından Akdeniz'i görmek harika bir duygudur. Ve önemli bir başka şey de Fethiye Körfezinin tarihi zenginliklerini deniz altında görebilmektir.
Rafting
Eğer yüzebiliyorsanız, kalbiniz yeterince sağlamsa, hamile değilseniz, astımınız soksa, size Fethiye'ye sadece 90 km uzaklıkta olan Dalaman Çayı'nda rafting öneririm. Eğer güçlü dalgalarla savaşmak, bazen düşüp, alabora olarak nehirden aşağı kürek çekmek istiyorsanız, eğer ıslanmanın sizin için bir sakıncası yoksa turu kaçırmayın. Mesafe 12 km'dir ve yolun aşağı yukarı yarısında, kumsalda verilir. Eğer yeterince cesursanız, iki kişilik şişirilebilen kayaklardan bir tane seçersiniz, eğer değilseniz, büyük bir salla ve bir rehberle yolculuk edersiniz. Tur tamamen güvenlidir, şu ana kadar hiç yaralanan olmamıştır. Elinizde kürekler ve başınızda kask ve üstünüzde can yelekleriyle, akarsuyun en hızlı aktığı yerlerde, kameralara gülümsemeyi unutmayın.
FETHİYE'NİN TARİHİ
Antik dönemde, Telmessos olarak bilinen Fethiye, Anadolu medeniyetlerinden biri olan Likya'nın Karya ile batı sınırında en önemli bir şehridir. Kuruluşuna ilişkin bilgi eksikliğine rağmen, tarihte kuruluşun milattan önce 5. yüzyıla uzandığı belirtilmektedir. Bir Likya efsanesi Telmessos isminin kaynağını şöyle açıklar, "Tanrı Apollo Finike kralının en küçük kızı, Agenor'a aşık olur. Küçük bir köpek kılığına girer ve utangaç, çekingen kızın sevgisini kazanır. Daha sonra yakışıklı bir adam kılığında tekrar ortaya çıkar ve oğullarına 'Telmessos' ışıkların ülkesi adını verirler."
Şehrin isminin Apollo'nun oğlu Telmessos'tan geldiğine inanılır. Milattan önce 547 yılında Pers Kralı Hargapos tarafından işgali sırasında diğer bütün Likya ve Karya şehirleri arasında işgal edilen ilk şehir olmuştur. O zamanlar, Telmessos, M.Ö. 5. yüzyılda oluşturulan Attik-Delos birliğine katılır, ancak birlik daha sonra şehri bağımsız bıraksa da ilişkiler M.Ö. 4. yüzyıla kadar devam eder.
Bir rivayete göre şehir, M.Ö. 333-334 yıllının kışında, Asya seferinde şehri işgal eden Büyük İskender'e kendi isteğiyle teslim olmuştur. Bir başka efsaneye göre Anadolu'yu işgal etme misyonuyla İskender donanmasıyla Fethiye limanına girer. Komutanları Nekros, şehrin yöneticisi Antipatrides'den müzisyenlerinin ve kölelerinin şehre girmeleri için izin ister. İzin alındıktan sonra, akşam düzenlenen şölen yemeği esnasında flüt kutularına saklanan silahlarla savaşçılar Akropolisi ele geçirir.
Şehir M.Ö. 240 yılında Lysimachos'un oğluna III. Ptolomy tarafından teslim edilir. M.Ö. 189 yılında imzalanan anlaşmaya göre, Magnasia savaşından sonra, Romalılar şehri Bergama Kralı Eumenos'a bırakmışlardır. Bergama krallığı yıkılınca Telmessos M.Ö. 133 yılında Likya Federasyonuna katılır ve gruptaki en önemli şehirlerden biridir. 8. yy.da şehrin ismi Anastasios II'dir. 1284'de Menteşoğulları tarafından ele geçirilen şehir, 1424 yılında Osmanlı topraklarına katılmasıyla uzak şehir anlamına gelen Meğri adını alır. 1934'de, şehre şehit pilot Fethi Bey'in onuruna Fethiye adı verilmiştir. Likya uygarlığının en görkemli örneklerinden biri olan Amintas kaya mezarı, eteğinde dinlendiği dağların ihtişamıyla ikiye katlanmış bir şekilde uzun yıllardır orada asaletle uzanmaktadır ve yolculuğunuzda size gönüllü rehberlik etmek ister gibi görünmektedir. Bu mezar Ion tapınak formunda inşa edilmiş bir tapınak formundadır ve iki tarafta bitişik sütunları vardır ve dört basamak bunlara doğru uzanır. En soldaki sütunun ortasında, "Amynthas: Hermapias'ın oğlu" yazısı M.Ö. 4. yy'da kazınmıştır.
Üç taş bank tavanı düz olan odanın üç duvarı boyunca giderler. Dört köşesinde demir çivi gibi taştan oyulmuş bağlantıları olan bir kapı bu odaya açılır. Tepenin solundaki diğer birçok kaya mezarından ikisi Amintas'a benzese de Amintas'tan çok küçüktürler. Şehrin içinde ve civarda daha birçok mezar, bazı Sarcophagus mezarlar ve bunlardan kırılmış taşlar bulunabilir.
Bu Sarcophagii'lerin en iyi örneklerinden biri hükümet binasının doğusunda yer almaktadır. İki yanı kemerli, Gotik kapak savaş sahneleriyle süslenmiştir, iki sütunlu ön yüzde kare, ahşap kirşler gibi görünen kabartmaları vardır.
Şehrin arkasındaki yüksek Akropolis tepesinde, aziz John'un şövalyelerine ait olduğuna inanılan ortaçağdan kalma bir kale göze çarpar. Kalede duvarlara kazılmış bir takım yazılar ve bilinmeyen bir dönemden kalma bir su sarnıcından başka pek bir şey yoktur.
Fethiye'de bu güne kadar kalabilmiş bir başka eski bina da Cezayirli Hasan Paşa'nın 1791'de inşa ettirdiği antik camidir. Şehrin bir başka özelliği de kâhinleriyle ile ünlü olmasıdır. Şehrin Tanrı Apollon'a bağlı kâhinlerinin tarihte çok büyük etkilerinin olduğu bilinmektedir.